Şangay’ın hareket dolu sokaklarında, gecenin karanlığında bir araç yanaşır en yakın kaldırıma. Ne için geldiği olmayan, tipi hiç de güven vermeyen birisi iner arabadan. Onu karşılayan arkadaşı ise, daha bir psikopat görünümlüdür. Şangay’da bir İngiliz, Mr. Glazer bir görev için çağırmıştır kendilerini. Belayı en çok seven bu iki adam da hayır dememiştir kendilerine. Hareketli ve renkli bir yaşamın yanında, karanlık ve pislik dolu arka sokaklarda bambaşka bir dünya vardır Şangay’da. Sorgusuz sualsiz, gelir gelmez çatışmaya başlarlar. Ancak, daha sonra başlarına geleceklerden kendilerinin bile haberi olmayacaktır. Kanlı günler çok yakındadır artık.
Şangay’a ektim soğan
İlk oyunumuz Kane & Lynch: Dead Men, aksiyon içeren bir oynanışa rağmen, bulundurduğu hatalar ve tekdüze oynanışından dolayı çok puan kaybediyordu. Bol bol düşmanla kapışmak ilk başlarda çok zevkli olmasına rağmen, aynı şeyi sürekli yaptığınızdan dolayı, bir süre sonra yavan bir hal alıyordu. Yine de vakit geçirmelik olarak oynanılabilir bir yapımdı. İkincisi duyurulduktan sonra, yapımcıların birçok hatadan ders çıkaracaklarını ve teknoloji gücünü de arkalarına alarak daha sağlam bir yapımla karşımıza çıkmalarını bekledik. Kane & Lynch 2’den bu anlamda umutluyduk ve karakterlerinin de karizmalarına güveniyorduk. Oynadıktan sonra şunu gördük ki, değişen pek fazla bir şey olmamış ve üstelik diğer oyunlar ilerlerken, Kane & Lynch’in yerinde sayması bizde daha olumsuz bir etki bıraktı.
apım, 3. şahıs kamerasından, omuz hizasına yakın bir noktadan oynanıyor. Bu sefer ana karakter olarak tek kişilik oyunlarda Lynch’i kontrol ediyoruz. Tüm bölümler, tek kişiliğin yanında, co-operative olarak da oynanıyor ve böyle olunca diğer oyuncu Kane’i kontrol etme şansına sahip oluyor. Çin’in büyük şehirlerinden Şangay’da, çeşitli bölgelerde kapışıyor ve hayatta kalmaya çalışıyoruz. Görevler genelde ilerle, siper al ve öldür mantığıyla işliyor. Bir bölüm içerisinde bize, bir yeri yok etme ya da birisini korumak gibi klasikleşmiş görevler veriliyor. Bu görevleri yerine getirmenin en basit formülü, az evvel de dediğimiz gibi; ilerle, siper al ve öldür. Zaten yanımızda sürekli bize yardım eden bir Kane faktörü de var. Kendisi tek kişilik oyunlarda kesinlikle ölmezken, co-operative’de kurşunların hedefi olabiliyor.
Kane & Lynch 2’de özellikle grafiklerden iyi bir performans bekliyorduk. Aslında, ilk bakışta çevredeki öğeler ve şehir sokakları fena hazırlanmamış. Ana karakterlerimizin modellemeleri de su kaldırır cinsten. Söz ne zaman ki karşımızdaki karakterlere geliyor, o zaman işin rengi değişiyor. Diğer karakterlerin modellemeleri ve animasyonları hiç de iyi değil. Hatta, komik durumlara düştükleri zamanlar da oluyor. Ufacık yerlere takılıp kalmalar, komik ölme animasyonları ve hareketler, trajikomik görüntüler oluşturuyorlar.
Asıl görselliğe geldiğimizde ise, fena düşünülmemiş olan ayrıntıların çok fazla abartıldığını ve bunun bir yerden sonra zarar verdiğini görüyoruz. Hareketli olduğumuz, hızlı koştuğumuz zamanlarda, aktüel kamera çok fazla sallanıyor. Güzel bir düşünce olmasına rağmen, o kadar fazla sallanıyor ki, gözümüzü rahatsız ediyor ve bir süre nişan almamızı bile zor hale getiriyor.