Savaş uçağı simulasyonları ile aram pek iyi sayılmaz. Bir kaç sene öncesine kadar PC’mde bir süredir yapımı duran Flight Simulator serisi ile haşır neşir oluyordum. Bir uçağı kaldırıp, havada kontrolünü sağlayıp belirli bir bölgeye indirmenin derinliklerine kadar inen gerçek bir pilot olmanın aslında ne kadar zor olduğunu gösteren bu seri, pilotluk mesleğinin göründüğünden ne kadar meşakatli ve uzmanlık isteyen bir meslek olduğunu gözler önüne seriyordu. Pilotluk şoförlükten kat ve kat daha zor bir meslek ki zaten bildiğiniz üzere herkes pilot olamıyor. Genellemeyi geçersek, savaş uçağı simulasyonlarının bir süredir en güzel örneği Ace Combat serisi iken son zamanlarda bu başarılı serinin bu kategoriye tek başına hükmetmesine itirazı olan bir oyun çıkageldi; o da Tom Clancy’s H.A.W.X. İlki ortalama bir oyun olan H.A.W.X.’in geçtiğimiz günlerde devamı da çıktı. Bakalım oyunumuz ilk yapımdaki hatalarından arındırılıp üstüne bir şeyler eklemiş mi, yoksa yerinde mi saymış? Gelin hep beraber bir göz atalım.
Genel tabirlerden sonra H.A.W.X. 2 incelemesine geçecek olur isek; çeşitli terörist aktiviteleri sonlandırmaya çalıştığımız oyunumuzda en azından konu işleyişinin ilk oyuna nazaran daha iyi olduğunu söyleyebilirim. İlk oyunumuzda tek bir pilotu yönlendiriyorken bu sefer genel hikayeye etki eden 3 farklı pilot kontrolümüzde bulunuyor. Amerikan, İngiliz ve Rus orduları arasında gidip geldiğimiz konu arasında dediğim gibi bu 3 farklı pilotu ve bu orduların gerçekten de kullandığı savaş uçaklarını kontrol etme şansını bulacağız. Genel olarak siyasi konular ele alınırken teknik jargonun da üst seviyelerde seyrettiğini söylemeliyim. Zaten bildiğiniz üzere Tom Clancy oyunları her zaman yüksek detay seviyesinde olmalarıyla övülmüşlerdir, H.A.W.X 2’de bu oyunlardan geri kalmıyor.
Eğer uçak simulasyonlarına yatkınlığınız yoksa uçak kontrolünde çeşitli zorluklar ile karşılaşabilirsiniz. Ancak kesinlikle üstesinden gelemeyeceğiniz bir şey değil. Uçağı tepetaklak çevirdiğinizde veya baş aşağı kontrol ederken biraz başınız dönebilir o kadar, ancak gözünüz radarda ve kokpitteki ‘HUD’da olduğu sürece kontrolü asla kaybetmeyeceğinize emin olabilirsiniz. H.A.W.X. 2’ye başladığımızda önce ‘motoru’ çalıştırıyor, sonra uçağı hava sahasına götürdükten sonra gerekli hızı yakalayıp veriyoruz kendimizi sonsuz boşluğa. Oyunda gerçekten uçuş hissini derinden yaşayabiliyorsunuz. Çok geniş alanları kapsayan oyun görsel yönden harika işler başarıyor. Aşağıya baktığınızda gerçekten yüksekliği ve boşluğu hissetmek insana heyecan veriyor. Bu da Ubisoft’un bir uçuş simulasyonunda gereken derinliği ne kadar iyi sağladığını gösteriyor. İlk bir kaç görevde çeşitli ‘eğitim’ seansları aldıktan sonra oyunun gerçek aksiyonuna çok zaman geçmeden akıveriyoruz.
İlk görevler kolay gibi gelse de işler ciddileşmeye başlayınca oyunun zorlaşmaya başladığını anlamanız geç olmuyor. Yapay zekanın oldukça geliştiğini görmek gerçekten sevindirici. Düşman uçaklarının sizin füzenizden kaçabildiğini ve çeşitli manevralar ile sizi tuzağa sürüklediğini görmek insanı daha da ‘it dalaşı’ atmosferine sokuyor. Gerektiğinde 10 düşman uçağı ile bile çarpışmak zorunda kalacaksınız, bir yandan füzelerden kaçmaya çalışmak, diğer yandan indirmeye çalıştığınız bir uçağa hedef almaya çalışmak ve sürekli hareket halinde olmak… Buna alışmak çok zamanınızı alacak. Düşmanları bir TPS veya FPS oyununda olduğu gibi rahatça indirmek mümkün değil. Şimdiden sabır isteyen yorucu ve uzun sürecek çarpışmalara hazır olun.
Oyunda bahsettiğim gibi görsel seviye yüksek kalibrede. Karadan 5-6 km yüksekteyken atmosfer inanılmaz ve görülmeye değer. Ancak ‘toprak ana’ya yaklaştığınızda durumun hiç de uzaktan göründüğü kadar iyi olmadığını anlayacaksınız. Uçak modellemeri ve kaplamaları kusursuz denilebilecek kadar iyi görünürken zemindeki nesnelerin mesafeye güvenilerek özensizce tasarlandığını görüyoruz. Ubisoft, bu noktalara hep kuş bakışı bakacağımızı düşünmüş olmalı herhalde… Yine de GeoEYE teknolojisiyle hazırlanan oyunun genel anlamda iyi göründüğünü söylemek mümkün. Bu arada boş bulduğunuz anlarda Free Flight moduna geçerek oyuna sinematik bir görünüm kazandırmayı deneyebilirsiniz. Arasahnelerin oldukça uğraş verilmesine rağmen sıkıcı olması gerçekten yazık olmuş. Oyunun ses departmanı daha heyecanlı müziklerden oluşabilirmiş. Müziklerden pek bir şey beklemeyin derim. Patlama efektleri güçlüyken, seslendirmeleri ise yeterli buldum.
Tom Clancy’s H.A.W.X 2’de yapılabilecek en güzel şeylerden biri de oyunu 4 kişiye kadar desteklenen co-op’da oynamak oluyor. Toplam 18 görevden oluşan oyunun campaign modunda yanınıza alacağınız 3 arkadaşınız ile gökyüzünün tadını çıkarırken aksiyonu beraber yaşayabilirsiniz. Oyuncu sayısı artınca oyunun daha kolay geçeceğini düşünmeyin. İşin güzel yanı, oyuncu sayısına doğru orantılı bir şekilde düşman uçak sayısı da artış gösteriyor. Böylece daha çetin ve karmaşık hava mücadelelerine tanık olabiliyorsunuz. Oyunu tek kişi ile bitirdikten sonra kesinlikle geçmiş bölümleri arkadaşlarınız ile oynamalısınız. Bu görevlerde uçağınızı ve silahlarınızı da kendiniz belirleyebilmeniz de cabası. Bir diğer online mod olan “Versus” da ise Team Deathmatch mücadelelerine katılabiliyorsunuz. Ancak bunun sadece 4’e 4 yapılması yeteri kadar eğlenememenizi sağlıyor. Offline‘ken edindiğiniz seviye ve deneyim puanları Versus mod’a aktarılıyor. Bunu diğer Tom Clancy oyunlarında da görüyorduk. H.A.W.X. 2’de bu konuda eksik kalmıyor. Ancak dediğim gibi bırakın Versus modunu, co-op heyecanına kendinizi kaptırın derim.