Pixar animasyonları akla gelince, hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden animasyon filmler akla gelir. 1995 senesinde vizyona giren ilk Toy Story filmiyle birlikte, bilgisayarlı animasyon filmleri, beyazperdeye adımını atmıştı. Sonrasında gelen A Bug’s Life, Madagascar, Final Fantasy: Spirits Within’ gibi örneklerle, bilgisayarlı animasyon filmleri beyazperdede önemli bir yer kazandı.
Bu filmlerin en son örneği olan Toy Story 3, geçtiğimiz günlerde vizyona girdi. Filmin hemen ardından oyunu da piyasaya sürüldü. PC, PS3, Xbox 360, Nintendo DS, Nintendo Wii ve Macintosh platformlarına hazırlanan Toy Story 3, bakalım bir pazarlama aracı olmaktan öteye geçebilecek potansiyele sahip mi?
“Sonsuzluk ve ötesi!”
Toy Story 3’ün menüsüne adımınızı attığınız andan itibaren, oyunun konsollar için geliştirildiğini ve sonrasında PC’ye port edildiğini anlıyorsunuz. Menüler, grafikler ve oyun anlatımı, özellikle küçük yaştaki oyuncuların oldukça hoşuna gideceğe benziyor. Bir çok farklı oyun moduyla birlikte, tekdüze oynanıştan uzaklaşılmaya çalışıldığı açık. Ancak yetişkin ve genç oyuncuların benzer görevleri sıkıcı bulabileceğini söyleyebiliriz.
Hikaye tam olarak filmin senaryosunu takip etmiyor. Daha çok filmde geçen yerleri ziyaret ettiğimizi söyleyebilirim. Yine de hikayeleri birleştiren bir ana hikaye mevcut. Toy Story 3, bir platform oyunu olmasına rağmen çeşitliliği sağlayabilmeyi başarmış gözüküyor. Durmadan ilerlediğiniz bir yapı yerine, çeşitli görevler aldığınız bir yapı izlenmiş. Bu açıdan oyun tek kişilik bir World of Warcraft’a benziyor. Görev al > eşyaları topla > görevi tamamla, tarzı yapı, bir süre sonra sıkıcı olabiliyor. İşte bu anda oyunun farklılığı devreye giriyor. Örneğin Woody’yle birlikte bir treni kovalayabiliyorsunuz ya da uzay kahramanımız Buzz Lightyear’ın lazeriyle birlikte robotları yokedebiliyorsunuz. Oyun içerisine yerleştirilmiş küçük oyunlarla da tekdüzelik engellenmeye çalışılmış
Videoyu Ekleyen Konsol Dunyasi
.